MENÜ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
haberler
haber
site admini:oğuzhan yılmaz tanrıverdi tarih 07.05.2008, 10:59 (UTC) | | Barack Obama ve Hillary Clinton arasındaki yarış son hız devam ediyor
Barack Obama ve Hillary Clinton arasındaki yarış son hız devam ediyor
07.05.2008 12:34
ABD’de seçime altı ay kala başkan adayını belirleyememiş Demokrat Partililer Barack Obama ile Hillary Clinton arasındaki adaylık yarışının sürmesinden endişeli. Başkanlığı Cumhuriyetçi aday John McCain’e kaptırma korkusu artarken iki aday arasındaki yarış son hızla devam ediyor.
Obama’nın beyaz işçi sınıfının ekonomik umutsuzluktan ya silaha ya dine sarıldığını söyleyip ‘halktan kopuk elitist’ yaftası yemesine, bağlı olduğu kilisenin siyah rahibinin Amerikan karşıtı söylemi tuz biber ekti. 2000’de Beyaz Saray’dan ayrılmalarından beri kocasıyla birlikte 109 milyon dolar kazanan, benzin deposunu kendisinin doldurduğuna ihtimal verilmeyen, meşhur modacı Oscar de la Renta ile tatile çıkan Hillary ise beyaz işçi sınıfının kahramanına dönüştü. Hillary’nin mitinglerinin en tutulan anlarından biri de taraftarlarına bir depo benzini kaça doldurduklarını sorup 100 dolara varan paralar söylettirmesi. Eski first lady benzinin 3.8 litresinden alınan 18 sentlik federal vergiyi üç aylığına kaldırmayı da vaat ediyor. Buna karşı çıkan Obama’yı “‘İnsanlara yardım etmek için kısa vadede birşey yapamayız, sadece uzun vadede yapabileceklerimiz için kaygılanırız’ demek istiyor. İnsanlar kısa vadeli yaşıyor, her gün kalkıp depolarına benzin doldurup işe, alışverişe gidiyor” diye paylayan Clinton, dün petrolün varil fiyatının 120 doları geçmesi üzerine taraftarlarını şöyle coşturdu: “OPEC’in üzerine gideceğiz. Artık bir kaç ayda bir dünyanın lüks bir köşesindeki bir konferans salonunda toplanan bir kartel olamaz.” Son reklamında ‘Obama’ya ne oldu? İşçi sınıfı için mücadele edecek aday Hillary’dir’ sloganını kullanırken, eski başkan kocası da imalat atölyelerini dolaşıp ‘Bill’in zamanında ekonomi tıkırındaydı’ nostaljisi yaratıyor.
Clintonların konuşmaları karşısında gözleri dolan 40 yaşında, boya badana yaparak kazandığı parayla çocuğunu tek başına büyütmeye çalışan Angela Tuggle, neden Hillary’ye oy vereceğini şu sözlerle açıklıyor: “Her gün öğle yemeğine vereceğim para, benzine vereceğim para ve gece yiyeceğim sandviçe vereceğim para arasında bir tercih yapmak zorunda kalıyorum. Sadece şehirlerde değil, arka sokaklarda yaşayan insanları da umursayacak birine ihtiyacımız var.”
Sekizinci sınıf öğretmeni Sharon Glenn da, “Hillary’nin benimki gibi bir yaşam sürmediğini biliyorum. Eve gidip gece birde çamaşır yıkamak zorundayım. Oysa o yıkamayacak. Ama yine de bizim endişelerimizle Obama’dan çok daha ilgili gözüküyor” diyor.
07.05.2008 12:34
ABD’de seçime altı ay kala başkan adayını belirleyememiş Demokrat Partililer Barack Obama ile Hillary Clinton arasındaki adaylık yarışının sürmesinden endişeli. Başkanlığı Cumhuriyetçi aday John McCain’e kaptırma korkusu artarken iki aday arasındaki yarış son hızla devam ediyor.
Obama’nın beyaz işçi sınıfının ekonomik umutsuzluktan ya silaha ya dine sarıldığını söyleyip ‘halktan kopuk elitist’ yaftası yemesine, bağlı olduğu kilisenin siyah rahibinin Amerikan karşıtı söylemi tuz biber ekti. 2000’de Beyaz Saray’dan ayrılmalarından beri kocasıyla birlikte 109 milyon dolar kazanan, benzin deposunu kendisinin doldurduğuna ihtimal verilmeyen, meşhur modacı Oscar de la Renta ile tatile çıkan Hillary ise beyaz işçi sınıfının kahramanına dönüştü. Hillary’nin mitinglerinin en tutulan anlarından biri de taraftarlarına bir depo benzini kaça doldurduklarını sorup 100 dolara varan paralar söylettirmesi. Eski first lady benzinin 3.8 litresinden alınan 18 sentlik federal vergiyi üç aylığına kaldırmayı da vaat ediyor. Buna karşı çıkan Obama’yı “‘İnsanlara yardım etmek için kısa vadede birşey yapamayız, sadece uzun vadede yapabileceklerimiz için kaygılanırız’ demek istiyor. İnsanlar kısa vadeli yaşıyor, her gün kalkıp depolarına benzin doldurup işe, alışverişe gidiyor” diye paylayan Clinton, dün petrolün varil fiyatının 120 doları geçmesi üzerine taraftarlarını şöyle coşturdu: “OPEC’in üzerine gideceğiz. Artık bir kaç ayda bir dünyanın lüks bir köşesindeki bir konferans salonunda toplanan bir kartel olamaz.” Son reklamında ‘Obama’ya ne oldu? İşçi sınıfı için mücadele edecek aday Hillary’dir’ sloganını kullanırken, eski başkan kocası da imalat atölyelerini dolaşıp ‘Bill’in zamanında ekonomi tıkırındaydı’ nostaljisi yaratıyor.
Clintonların konuşmaları karşısında gözleri dolan 40 yaşında, boya badana yaparak kazandığı parayla çocuğunu tek başına büyütmeye çalışan Angela Tuggle, neden Hillary’ye oy vereceğini şu sözlerle açıklıyor: “Her gün öğle yemeğine vereceğim para, benzine vereceğim para ve gece yiyeceğim sandviçe vereceğim para arasında bir tercih yapmak zorunda kalıyorum. Sadece şehirlerde değil, arka sokaklarda yaşayan insanları da umursayacak birine ihtiyacımız var.”
Sekizinci sınıf öğretmeni Sharon Glenn da, “Hillary’nin benimki gibi bir yaşam sürmediğini biliyorum. Eve gidip gece birde çamaşır yıkamak zorundayım. Oysa o yıkamayacak. Ama yine de bizim endişelerimizle Obama’dan çok daha ilgili gözüküyor” diyor.
| | |
|
Emniyet'te El-Kaide alarmı
oğuzhan yılmaz tarih 15.04.2008, 06:31 (UTC) | | Sahte Fas pasaportu taşıyan 5 kişilik El Kaide timinin eylem yapmak üzere Suriye’den Türkiye’ye girmeyi planladığı belirlendi.Polis ve MİT'in Gaziantep, İstanbul ve Konya merkezli son operasyonları ile Türkiye'deki yapılanması çökertilen El Kaide terör örgütünün, sahte pasaport taşıyan 5 kişilik bir timi Suriye üzerinden yurda sokmaya çalıştığı belirlendi Jandarma Genel Komutanlığı'ndan Emniyet Genel Müdürlüğü ile MİT Müsteşarlığı'na gönderilen bir "kripto", güvenlik güçlerini alarma geçirdi.
Sahte Fas pasaportu taşıyan 5 kişilik El Kaide timinin büyük eylemler yapmak üzere Suriye'den Türkiye'ye girmeyi planladığı tespit edildi. İkisi Cezayirli, üçü Tunuslu 5 teröristin ülkeye sızmasının engellenmesi amacıyla başta Suriye sınırındaki Cilvegözü sınır kapısı olmak üzere tüm hava ve deniz limanları ile hudut kapıları teyakkuza geçirildi. Grubun tim komutanlığını Cezayir doğumlu 29 yaşındaki Zeyneddin Abdurrahman Es Sey's'in yaptığı saptandı.
İSİMLERİ BELİRLENDİ
Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet ve MİT'le paylaştığı istihbaratta, El-Kaide timinin gerçek ve sahte kimliklerini belirledi. Grubun tim komutanlığını yapan Zeyneddin Abdurrahman Es Sey's, Omar Mohammad al Sırani adına düzenlenmiş sahte Fas pasaportu taşıyor. Timin "bomba" ve "sabotaj" uzmanı Cezayirli Havari Mahmoud Abdurrahman, Havari Mahmoud ve Alaaddin İbrahim Shelesh adına düzenlenmiş sahte Fas pasaportu kullanıyor.
Eylem timi içinde; Tunus uyruklu Hıdır Said Es Sabousi (26), Mafuz Ümadeddinal Marbouk (28) ile Mhammer Diyad Al Hurubi de (27) bulunuyor. Sabousi'nin Abdullah Yousef Obeida, Morbouk'un Halil İbrahim Toukan ve Hurubi'nin ise Said Faras Ribati adına düzenlenmiş sahte Fas pasaportu taşıdıkları belirlendi.
El Kaide'nin Afganistan'daki kamplarında patlayıcı ve sabotaj eğitimi aldıkları belirlenen terörist grubun hedefinde ABD, İsrail ve İngiltere'nin Türkiye'deki misyonları, lojmanları ve şirketlerinin bulunduğu öne sürülüyor. Timin, bu üç ülkenin büyükelçilik ve konsolosluk gibi misyonları ile mensuplarına yönelik bombalı saldırı planladığı belirtiliyor. İstihbarat birimleri, Suriye üzerinden Türkiye'ye sızma girişiminde bulunan timin ülkemizdeki bağlantılarını da çok yönlü araştırıyor | | |
|
|
|
|
|
|
|
|
siteme 10368 ziyaretçi (23666 klik) kişi girmiş
siteme girmeye devam edin
|
|
|
|
|
|
|
|